Körküler Kasabası Tarihi
Yalvaç ilçesinin kuzey-batısında bulunan Körküler Kasabası, ilçeye 18 km. olup; doğusunda Terziler, batısında Kırkbaş, güneyinde Mısırlı ve kuzey-batısında Sağır, kuzey-doğusunda Ayvalı köyleri ile çevrilidir. Yalvaç’a bağlı bir kasaba olarak 30° 45' ve 31° 20' doğu boylamları ile; 38° 10' ve 38° 35' kuzey enlemleri arasında yer alır. 2530 m. yüksekliğindeki Sultan Dağlarının en yalçın kayası olan “Öğlen Kayası”nın güney eteklerinde başlayan “ Kaya Önü” deresinin ova ile son bulduğu derenin iki yakasında içme suyu ve güvenlik sebebiyle kurulmuş şirin bir kasaba olan Körküler’in yükseltisi 1120 m. civarındadır. İklimi Akdeniz, Ege ve İç Anadolu özelliklerini taşır. Daha çok Afyon’un iklimiyle uygunluk arzeder. Türk kültürünün bütün özelliklerini taşıyan Körküler’in nüfusu 3.500 civarındadır. Eski, Yeni, Aşağı ve Pazar adlarıyla dört mahalleden oluşan Körküler 1972’li yıllarda kasaba olmuştur. Halkı tarım ve hayvancılıkla geçimini sağlar. Kuru ziraat yanında, kaynak suları ve göleti sayesinde sulu ziraat da yapılır. Sebzecilik ve meyvecilik iyi sayılır. Tekelik Yaylası, hayvancılık ve özellikle koyunculuk yapmaya elverişlidir. Eskiden varolan dokumacılık, bugün hemen hemen kalmamıştır. Kasaba halkı Yalvaç-Terziler-Körküler-Sağır-Karamık ve Afyon’a giden Şose ve Körküler-Mısırlı-Kumdanlı-Senirkent ve Isparta’ya ulaşan Şose ile ulaşımını sağlar.
Körküler veya Görgüler (Eski harflerle her ikisi de aynı yazılır) adının anlamına gelince; derleme sözlüğünde Görkü: görgülü kimse; Tarama sözlüğünde Görk: güzellik, yüz güzelliği, meziyet, iyi huy şeklinde verilmiştir. Ayrıca Görklü: güzel, temiz, iyi, mübarek, çekici, gösterişli anlamlarını taşımaktadır. Kırgız Türkçesinde ise Körkü: güzel anlamına gelmektedir. Bu Türkçe anlamı dolayısıyla Körküler ismi başından beri hiç değişmemiştir.
Pisidya/Isparta-Antiokya/Yalvaç bölgesinde yer alan Körküler’in, tarihi gelişmelere paralel olarak hem tarih öncesi ve hem de tarihi dönemlerde yerleşme alanları bulunmaktadır. Tarih öncesi çağlardan kalma höyükler geç neolitik, kalkolitik ve tunç çağı yerleşmelerinin varlığını göstermektedir. Henüz kasabamızda arkeolojik çalışmalar yapılmamıştır. Tarihi dönemlerde ise Hititler, Frigler, Lidyalılar, Persler, Makedonyalılar, Selevkoslar, Romalılar ve Bizanslılar bölgenin tarihi akışı içerisinde bölgeye egemen olmuşlardır.
Tarih öncesi çağların hatırası olarak kasabamızda nasıl höyükler varsa, tarihi çağlarda Roma ve Bizans dönemlerinden de: Gâvurlar Küllüğü, Kirsecik (Kilisecik), Manastır, Örenbağ, Kırkbaş Öreni, Kayaönü Öreni, Sıtma Pınarı Öreni gibi ören yerleri ve isimleri kalmıştır. Son zamanlarda ise Körküler’e yerleşmiş olanlara ait Doğcallı ve Çiftlik Örenleri de vardır.
Körküler’e ilk yerleşenlerden başka, Yalvaç, Hisarardı, Doğcallı, Kumdanlı, Surk, Sücüllü, Isparta /İlavuz, Afyon /Akarım, Işıklar, Çankırı gibi yörelerden de sülaler gelip yerleşmişlerdir.
Selçuklular ile Türk İslam kimliğine kavuşan ve Hamidoğulları, Osmanlı, son olarak da Türkiye Cumhuriyetiyle devam eden ve ebediyen devam edecek olan Yalvaç ve bu arada kasabamız Körküler, bugün Türk kültür unsurlarını bünyesinde yaşatmakta ve geliştirerek devam ettirmektedir. Müslüman Araplarla Bizanslıların mücadelesine sahne olan Yalvaç ve yöresi, Anadolu/Türkiye Selçuklu Devleti’nin hükümdarı II. Kılıçarslan tarafından Bizanslılara karşı 1176’da kazanılan Miryokefalon (Karamık Beli) zaferiyle kesin olarak Türk yurdu olmuş, atalarımız olan Türkmenlerin de gelip yerleştikleri bu bölgeler her yönüyle Türkleşmiş ve İslamlaşmıştır. Bu Türkleşme döneminde “peygamber, elçi, haberci” anlamında Yalvaç adı ilçemize, “görgülü, gösterişli, güzel, iyi” anlamındaki Körküler de kasabamıza isim olarak verilmiştir. Türk-İslam döneminin hatırası olarak da: Yelken gazi, şehitler yurdu, sultan gibi yer isimleri günümüze kadar kalmıştır.
Selçuklu Türkiyesi’nde Türk kimliğiyle kurulmuş olan Yalvaç ve çevresi; Salur, Eymür, Bayındır, Bayat, Avşar, Yüreğir, Büğdüz ve Yiva gibi Oğuz boylarının köy, kasaba, mahalle ve semt isimleri olarak günümüze kadar gelmesi bu görüşü doğrulamaktadır. 1375 yılında Osmanlı topraklarına katılan Yalvaç ve yöresi, 1867 vilayet nizamnamesine göre Konya sancağına, 1877 de ise Hamid sancağına bağlanmıştır.
1877-78 Osmanlı Rus savaşından başlayarak Balkan savaşları, I. Dünya Savaşı ve İstiklal Savaşımızda bütün Türk milleti gibi Körkülerli atalarımızda canları ve kanları pahasına bu kutsal vatanı bizlere emanet etmişlerdir. Cumhuriyetin ilk yıllarında okullaşmaya başlayan Körküler’de, okuma-yazma oranı çevresine göre yüksektir. Bugün ilköğretim okulu ve liselisiyle çağdaş eğitimin ve öğretimin bütün imkânları kullanılarak, kasaba halkının eğitim seviyesi yükseltilmeye çalışılmaktadır.
Bu çalışmalarda emegi geçen tüm dostlara saygı ve sevgiler.
_________________
Yalvaç ilçesinin kuzey-batısında bulunan Körküler Kasabası, ilçeye 18 km. olup; doğusunda Terziler, batısında Kırkbaş, güneyinde Mısırlı ve kuzey-batısında Sağır, kuzey-doğusunda Ayvalı köyleri ile çevrilidir. Yalvaç’a bağlı bir kasaba olarak 30° 45' ve 31° 20' doğu boylamları ile; 38° 10' ve 38° 35' kuzey enlemleri arasında yer alır. 2530 m. yüksekliğindeki Sultan Dağlarının en yalçın kayası olan “Öğlen Kayası”nın güney eteklerinde başlayan “ Kaya Önü” deresinin ova ile son bulduğu derenin iki yakasında içme suyu ve güvenlik sebebiyle kurulmuş şirin bir kasaba olan Körküler’in yükseltisi 1120 m. civarındadır. İklimi Akdeniz, Ege ve İç Anadolu özelliklerini taşır. Daha çok Afyon’un iklimiyle uygunluk arzeder. Türk kültürünün bütün özelliklerini taşıyan Körküler’in nüfusu 3.500 civarındadır. Eski, Yeni, Aşağı ve Pazar adlarıyla dört mahalleden oluşan Körküler 1972’li yıllarda kasaba olmuştur. Halkı tarım ve hayvancılıkla geçimini sağlar. Kuru ziraat yanında, kaynak suları ve göleti sayesinde sulu ziraat da yapılır. Sebzecilik ve meyvecilik iyi sayılır. Tekelik Yaylası, hayvancılık ve özellikle koyunculuk yapmaya elverişlidir. Eskiden varolan dokumacılık, bugün hemen hemen kalmamıştır. Kasaba halkı Yalvaç-Terziler-Körküler-Sağır-Karamık ve Afyon’a giden Şose ve Körküler-Mısırlı-Kumdanlı-Senirkent ve Isparta’ya ulaşan Şose ile ulaşımını sağlar.
Körküler veya Görgüler (Eski harflerle her ikisi de aynı yazılır) adının anlamına gelince; derleme sözlüğünde Görkü: görgülü kimse; Tarama sözlüğünde Görk: güzellik, yüz güzelliği, meziyet, iyi huy şeklinde verilmiştir. Ayrıca Görklü: güzel, temiz, iyi, mübarek, çekici, gösterişli anlamlarını taşımaktadır. Kırgız Türkçesinde ise Körkü: güzel anlamına gelmektedir. Bu Türkçe anlamı dolayısıyla Körküler ismi başından beri hiç değişmemiştir.
Pisidya/Isparta-Antiokya/Yalvaç bölgesinde yer alan Körküler’in, tarihi gelişmelere paralel olarak hem tarih öncesi ve hem de tarihi dönemlerde yerleşme alanları bulunmaktadır. Tarih öncesi çağlardan kalma höyükler geç neolitik, kalkolitik ve tunç çağı yerleşmelerinin varlığını göstermektedir. Henüz kasabamızda arkeolojik çalışmalar yapılmamıştır. Tarihi dönemlerde ise Hititler, Frigler, Lidyalılar, Persler, Makedonyalılar, Selevkoslar, Romalılar ve Bizanslılar bölgenin tarihi akışı içerisinde bölgeye egemen olmuşlardır.
Tarih öncesi çağların hatırası olarak kasabamızda nasıl höyükler varsa, tarihi çağlarda Roma ve Bizans dönemlerinden de: Gâvurlar Küllüğü, Kirsecik (Kilisecik), Manastır, Örenbağ, Kırkbaş Öreni, Kayaönü Öreni, Sıtma Pınarı Öreni gibi ören yerleri ve isimleri kalmıştır. Son zamanlarda ise Körküler’e yerleşmiş olanlara ait Doğcallı ve Çiftlik Örenleri de vardır.
Körküler’e ilk yerleşenlerden başka, Yalvaç, Hisarardı, Doğcallı, Kumdanlı, Surk, Sücüllü, Isparta /İlavuz, Afyon /Akarım, Işıklar, Çankırı gibi yörelerden de sülaler gelip yerleşmişlerdir.
Selçuklular ile Türk İslam kimliğine kavuşan ve Hamidoğulları, Osmanlı, son olarak da Türkiye Cumhuriyetiyle devam eden ve ebediyen devam edecek olan Yalvaç ve bu arada kasabamız Körküler, bugün Türk kültür unsurlarını bünyesinde yaşatmakta ve geliştirerek devam ettirmektedir. Müslüman Araplarla Bizanslıların mücadelesine sahne olan Yalvaç ve yöresi, Anadolu/Türkiye Selçuklu Devleti’nin hükümdarı II. Kılıçarslan tarafından Bizanslılara karşı 1176’da kazanılan Miryokefalon (Karamık Beli) zaferiyle kesin olarak Türk yurdu olmuş, atalarımız olan Türkmenlerin de gelip yerleştikleri bu bölgeler her yönüyle Türkleşmiş ve İslamlaşmıştır. Bu Türkleşme döneminde “peygamber, elçi, haberci” anlamında Yalvaç adı ilçemize, “görgülü, gösterişli, güzel, iyi” anlamındaki Körküler de kasabamıza isim olarak verilmiştir. Türk-İslam döneminin hatırası olarak da: Yelken gazi, şehitler yurdu, sultan gibi yer isimleri günümüze kadar kalmıştır.
Selçuklu Türkiyesi’nde Türk kimliğiyle kurulmuş olan Yalvaç ve çevresi; Salur, Eymür, Bayındır, Bayat, Avşar, Yüreğir, Büğdüz ve Yiva gibi Oğuz boylarının köy, kasaba, mahalle ve semt isimleri olarak günümüze kadar gelmesi bu görüşü doğrulamaktadır. 1375 yılında Osmanlı topraklarına katılan Yalvaç ve yöresi, 1867 vilayet nizamnamesine göre Konya sancağına, 1877 de ise Hamid sancağına bağlanmıştır.
1877-78 Osmanlı Rus savaşından başlayarak Balkan savaşları, I. Dünya Savaşı ve İstiklal Savaşımızda bütün Türk milleti gibi Körkülerli atalarımızda canları ve kanları pahasına bu kutsal vatanı bizlere emanet etmişlerdir. Cumhuriyetin ilk yıllarında okullaşmaya başlayan Körküler’de, okuma-yazma oranı çevresine göre yüksektir. Bugün ilköğretim okulu ve liselisiyle çağdaş eğitimin ve öğretimin bütün imkânları kullanılarak, kasaba halkının eğitim seviyesi yükseltilmeye çalışılmaktadır.
Bu çalışmalarda emegi geçen tüm dostlara saygı ve sevgiler.
_________________